Yükseköğretimde Kurumsal İyileşme: Tespit, Analiz ve Öneriler - IV - İLKE Analiz

Yükseköğretimde Kurumsal İyileşme: Tespit, Analiz ve Öneriler – IV

Tunç Kutoğlu

Yükseköğretimde Kurumsal İyileşme: Tespit, Analiz ve Öneriler başlıklı yazı serisi dört bölümden oluşmaktadır. Yazının ilk bölümünde yükseköğretim kurumlarının genel yapısı ve akademik teşkilat reformu, ikinci bölümde yükseköğretim de analiz ve alanlama üçüncü bölümde eğitim seferberliği ele alınmıştır. Bu bölümde ise lisansüstü eğitim, öğretim üyesi verimliliği ve bakanlık ilişkileri konu başlıkları yer almıştır.

Lisansüstü Eğitim

Lisansüstü eğitimde tespit ve çözüm bekleyen sorunlar mevcuttur. “Enstitülerin birleştirilmesi” problem teşkil etmektedir. Temel alanların liyakatli yönetimi bakımından ya ayrılmalı ya da her temel alan için o alandan yetkili müdür yardımcısı olmalıdır. Mali denetim bakımından kolaylık sağlayabilecek bu birleştirme, akademik ve idari bakımdan zorluklar getirmekte, kalite ve verimi olumsuz etkilemektedir. Ders yükleri ve ek ders ücreti bildirimleri hususu elektronik bilgi sistemleri aracılığıyla çözülebilir.

Lisansüstü öğrenci sayılarının göstergeleri etkilemesi nedeniyle, lisansüstü kontenjanlarının yüksek tutulması sağlıklı değildir. Belirli ölçütler dahilinde, makul seviyelerde kalmalıdır. Bu anlamda, alt öneri olarak, göstergelerde lisansüstü öğrencilerin bilimsel faaliyetlerine ve buna dair oranlamalara yer açılmalıdır. Öğretim üyeleri de lisansüstü danışmanlıklara, nitelik penceresinden bakmalıdır. Bilindiği gibi YÖK’ün, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nde 2019’da yaptığı değişiklikle (Madde 35.3), tezli yüksek lisans ve doktora için öğretim üyesi başına düşen tez danışmalığı 14, tezsiz yüksek lisans için 16 olarak belirlenmiş ve bu sınırın üniversite-sanayi iş birliğinde %50 oranında da artırılabileceği hükmü getirilmiştir. Bir öğretim üyesi, ön lisans/lisans dersleri ve diğer faaliyetleri de dikkate alındığında, gerçekte kaç lisansüstü öğrenciye tez danışmanlığı verebilir? Ayrıca Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğine göre de tez danışmalığı alınmaktadır. Buna göre, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği (Madde 35.3) yenilenmelidir.

Lisansüstü eğitime başvuru ve kabul şartları (Madde 5/16), başvuran adayları ölçme ve seçme için yeterli olmadığı gibi, iltimasa da müsait olduğundan istismar edilebilmektedir. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nde (Madde 5/16) yapılacak değişiklikle, merkezi bir sınavla birlikte, özgeçmiş ve eserler listesi şeklinde bir değerlendirme, daha objektif olacak ve kaliteyi de artıracaktır.

Lisansüstü öğrenci sayılarının göstergeleri etkilemesi nedeniyle, lisansüstü kontenjanlarının yüksek tutulması sağlıklı değildir. Belirli ölçütler dahilinde, makul seviyelerde kalmalıdır.

Öğretim Üyesi Verimliliği

Bu aşamada, öğretim üyesi motivasyonu da sağlandığında, eğitim zinciri kurulmuş olur. Bu motivasyon, daha önce işaret ettiğimiz birimler arası etkileşimden ziyade, yöneticilerin öğretim üyeleriyle iletişimi, öncelikle onlara kulak vermeleri temelinde gerçekleşir. Bu temelde, sağlıklı bir ödül sistemi de inşa edilebilir. Bu motivasyon sonucunda, öğretim üyelerinin hem eğitim hem araştırma hem de hizmet faaliyetlerindeki bilgi ve becerileri meyvelerini verir. Dolayısıyla yöneticiler de bu şekilde eklendiğinde, zincirin temel halkaları tamamlanmış olur. Böylelikle bu yapı, yeni halkalarıyla büyür. Bu zincirde yönetici ve öğrenci arasında, öğretim üyesi halkası vardır. Ancak, öğrencilerin üniversite/fakülte kurullarında yer alması ya da yöneticilerin öğrencilerin sorunlarından haberdar olma durumu bunun dışındadır.

Buna benzer bir konu da öğretim üyelerinin, hiyerarşik olarak bağlı bulunduğu yöneticiyle iletişimde olmasının önemidir. Teşkilat zincirinde, öğretim üyesiyle üst yönetim arasında basamaklar vardır. Bunu üst yönetim de dikkate almalıdır. Daha önce vurguladığımız gibi rektörlerin yetkilerini en küçük birime kadar doğrudan kullanmaları, bu yapıyı zayıflatan mühim bir unsurdur. Burada kastedilen yine üst yönetimin üniversite mensuplarıyla hasbihali değildir. Konumunun gereğini yapmak, aşağı ve yukarı yönde fazlasına uzanmamak, akademik sevgi ve saygının neticesidir. Buradan da birlik ve yönetişim doğar. Üst yönetimin, sorumluluğu alt birimlerle paylaşması gibi alt birimlerin, yetkiyi kullanmalarına hoşgörüsü bulunmadığı müddetçe, bu müdahaleler mahkemelere kadar taşınabilir. Bu bakımdan, üniversitelerin idari mahkeme hareketliliği de onların gelişmişliklerinin en önemli göstergelerindendir. Bu arada, üniversiteleri takipte, öğretim üyesi hareketleri, idari personel hareketleri ve makamların asıl/vekil durumları da gözden kaçırılmaması gereken hususlar arasındadır.

Şunu belirtmek gerekir ki hiyerarşik yapı bir üstünlük derecelendirmesi değil görev dağılımıdır. Kimse kimsenin alanına müdahil olmamalıdır. Böyle bir yaklaşımla, dikey “komuta-kontrol” yapısı yataya, takım çalışmasına dönüşür. Takım çalışması da öğretim üyelerinin hem eğitim hem araştırma hem de hizmet faaliyetlerindeki bilgi ve beceri mahsulünü ortaya çıkarır.

Öğretim üyelerinin araştırma ürünleri, üniversite profiline doğrudan yansır. Üniversitelerin, gelişmiş olup-olmadıklarının göstergesi olarak kabul edilen özellikler, öğretim üyesi yayın ve atıf sayılarıdır. Üniversite sıralamaları, genellikle bu göstergeler üzerinden yapılır. Bazı kuruluşlar, örneğin Round University Ranking (RUR), araştırma yanında öğretim, uluslararası değişim ve finansal sürdürülebilirlik hususlarında da sıralama yapmaktadır. Ülkemizde sık başvurulan University Ranking by Academic Performance (URAP), ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulmuştur. Clarivate Analytics’in verilerini kullanan URAP, makale- atıf-doküman sayısı, yayın-atıf etkisi ve uluslararası ortak yayın sayılarını dikkate almaktadır.

Görüldüğü gibi, üniversite sıralamaları aslında, öğretim üyesi performansıdır. Ancak burada övünen taraf, daha çok üst yönetimdir. Üst yönetimin kurumsallaşmaya olan katkısına bakmaksızın bunu kabul eden taraf da yine öğretim üyeleridir. Gelişmekte olan üniversitelerin, gelişmiş üniversitelerle tabiri caizse aşık atarcasına öğretim üyesi atama kriterlerini mübalağalı olarak yükseltmelerinin sebebi bununla açıklanabilir.

Görüldüğü gibi, üniversite sıralamaları aslında, öğretim üyesi performansıdır. Ancak burada övünen taraf, daha çok üst yönetimdir. Üst yönetimin kurumsallaşmaya olan katkısına bakmaksızın bunu kabul eden taraf da yine öğretim üyeleridir.

Bu üniversitelerin abartılı davetine icabet eden dosyası kabarık öğretim üyelerinin de bir müddet sonra sepetleri boşalmaktadır. Ancak üretken oldukları için, başka üniversitelerle çalışıp vitrine onlar da katkı verirler. Bu nedenle, üniversitelerin koflaşmaması, kurumsallaşması yönünde atılacak diğer adımların yanı sıra, “atama kriterlerinin de kriterleri” belirlenmelidir.

Belirli parametrelere göre derecelendirdiğimiz üniversitelerde, o derecelere uygun atama kriterleri getirilebilir. Bu meyanda, akademik ilanların, adaylarda aranan ve YÖK’ün onayına tabi olmayan özel koşullar aracılığıyla, malumun ilanına dönüşmesi durumu, tedbirlere rağmen sürmektedir. 2018’de, Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nin 3. Maddesine adayların tez isimleri ve özel şartları hususunda uyarı fıkrası eklenmiştir. Birimlerin ihtiyaç ve hizmet gerekleri doğrultusunda alım taleplerindeki istismar örnekleri yahut birimler adına üst yönetimlerin özel ve o kadroya özgü spesifik koşulları belirlediği suistimal örnekleri, kısıtlayıcı ve rekabeti engelleyici olup kurumsallaşmanın kadrolaşmaya dönüşmesi neticesini getirmektedir.

Öğretim üyesi performansının, üniversite sıralamalarına olumsuz yansımaları da vardır. Ülkemizdeki üniversitelerin, son yıllarda, sıralamalarda aşağıya doğru düştüğü izlenmektedir. Nedeni, etki değeri düşük dergilerdeki yayın sayılarımızın yükselmesidir. Paralı kitap ve dergilere de rağbet giderek artmaktadır. Bunlar, doçentlik kriterlerinin yıllar içinde, nitelikten niceliğe dayanmasına ve bir ölçüde doçentlik sınavının kalkmasına (üniversitelere bırakılması) bağlanabilir. Her ne kadar doktora unvanı akademinin kapısını açsa da doçentlik unvanı akademisyenliğin altın anahtarı olarak görülmektedir. Evvelce doçentlik unvanı, tez sunma, ders verme, sözlü sınav, uygulama sınavı ve yazılı sınavlarla tevdi edilirken şimdi dijital klasör üzerinden tabiri caizse seri üretim tarzındadır.

Bu bakımdan, doçentlik mevzuatının yenilenmesi gereklidir. Alt öneri olarak; “yağmacı/şaibeli” dergiler listelenmelidir. YÖK ve ÜAK, 2019’da doçentlik başvuru beyannamesine, “yağmacı/şaibeli dergiler” konusunda yasak getirmiş ve bunun ölçüsünü makale kabulünden sonra yayımlanması için ücret veya ek ücret talep eden olarak belirlemiştir. Ancak bu dergileri ayıklama işi jüri üyelerindedir. Tüm alanlarda, bu dergilerin fişlemesi yapılıp jüri üyelerinin istifadesine sunulursa yapılacak değerlendirmeler daha sağlıklı olur.

Her ne kadar doktora unvanı akademinin kapısını açsa da doçentlik unvanı akademisyenliğin altın anahtarı olarak görülmektedir.

Bakanlık İlişkileri

Doktoranın sağlık bilimlerindeki muadili, uzmanlıktır. Sağlık Bakanlığı’nın, Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK) aracılığıyla lisansüstü eğitime (uzmanlık eğitimi) katılımı ve bu anlamda, üniversitelerin yapması gereken işi yapıyor olmasının yol açtığı problemler de malumdur.

“Birlikte kullanım protokolleri”, bu yönden iki başlılık getirmektedir. En başta, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerin, eğitim, araştırma ve sağlık hizmeti faaliyetlerine yaklaşımlarının, tabiatıyla farklı taraflarda olması, temel sorundur. Bakanlık sağlık hizmetini öncelerken üniversite eğitim ve araştırmayı ön plana alır. Bakanlık ayrıca, eğitim ve idari yapı ayrımı yaparken üniversite bunları bir bütün olarak görür. Bakanlık, kendi kadrosundaki elemanlarla, aynı statüdeki YÖK kadrosundaki elemanlar arasında fark da gözetir. Üniversite de bu mevzuat ve uygulamalar nedeniyle, bakanlık hastanelerinde tabiri caizse kendisini üvey hisseder.

Sağlık Bakanlığı’nın uzmanlık eğitiminde rol almasına sebep olan mecburiyet, bugün artık ortadan kalkmış bulunmaktadır. Ülkemizde 1945 yılına kadar tıp fakültesi olarak sadece İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi vardı. Sayıları 80’li yıllara kadar yavaşça, 90’lı yıllardan sonra hızla artan, hâlen aktif 127 devlet 73 vakıf üniversitesiyle birlikte, 81 ilin 61’inde kurulmuş tıp fakülteleride 131’e (123’ü aktif) ulaşmıştır. Pek tabii ki üniversitelerin, diğer bakanlıklarla olduğu gibi, Sağlık Bakanlığı’yla da karşılıklı iş birliği ve yardımlaşması sürmelidir. Ancak üniversiteler artık kendi başlarına, uzmanlık eğitimini verebilecek düzeye çoktan gelmiştir.

Sağlık Bakanlığı, TUK (Tıpta Uzmanlık Kurulu)’u YÖK’e devretmeli, kendisi de toplum sağlığının korunması, hastalıkların teşhisi ve tedavisi ile ilgili hizmetlere yoğunlaşmalıdır.

Birlikte Kullanım’ın uç örneği olarak, bir üniversiteye (Sağlık Bilimleri Üniversitesi), 61 eğitim ve araştırma hastanesinin bağlanmış olmasıdır. Bunlardan 28’si İstanbul’da, 11’i Ankara’da, 4’ü İzmir’de, 2’si Bursa’da, 2’si Kocaeli’de, 2’si Trabzon’da ve 12’i de diğer illerde (Eskişehir, Konya, Antalya, Mersin, Samsun, Kayseri, Adana, Elazığ, Diyarbakır, Şanlıurfa, Erzurum, Van) bulunmaktadır.

Bu hastanelerin bulunduğu illerdeki üniversitelere afiliye edilmesi veya devredilmesi hem hastaneler hem de üniversiteler için daha verimli olacaktır. SBÜ Hastaneleri, bulundukları illerde, diğer sağlık bilimleri üniversitelerindekine (Kütahya ve Afyonkarahisar) benzer şekilde, o ilde kurulması düşünülen, yeni bir sağlık bilimleri üniversitesine de nüve teşkil edebilirler. Aslında, birlikte kullanılan tüm eğitim ve araştırma hastanelerinin, üniversitelere devredilmesi daha sağlıklı olur. Kuşkusuz ki devlet, bu durumda yaşanacak olumsuzlukları bertaraf edebilecek bilgi ve deneyime sahiptir.

Son olarak, YÖK’ün daha yetkili ve daha etkili olması, hâlen 76.792 devlet üniversitesi öğretim üyesi ve 16.882 vakıf üniversitesi öğretim üyesini yakından ilgilendirmektedir. Bunun için, “Yükseköğretim Kurulu”nun “Yükseköğretim Bakanlığı”na dönüştürülmesi en etkin çözüm olacaktır.

KAYNAKÇA

Çoşkun, R. (2000). Geleneksel organizasyondan öğrenen organizasyona geçiş: Teorik çerçeve ve uygulamaya yönelik öneriler.  Bilgi Sosyal Bilimler Dergisi, 2(1), 109-116.

Ertekin, A.G. (2017). Öğrenme kazanımları ve sınav sorularının yenilenmiş BLOOM taksonomisine göre incelenmesi: İş ve meslek danışmanı ulusal yeterliliği örneği. http://tyc.gov.tr/indir/ogrenme-kazanimlari-ve-sinav-sorularinin-yenilenmis-bloom-taksonomisine-gore-incelenmesi-is-ve-meslek-danismani-ulusal-yeterliligi-ornegi-i88.html 

Europass. (2014). Europass ve ulusal Europass merkezi faaliyetleri. https://www.europass.gov.tr/europass-hakk-nda/europass-hakkinda.html

Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği. (2016, 20 Nisan). Resmî Gazete (29690). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=21510&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

Meslekî Yeterlilik Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun. (2006, 7 Ekim). Resmî Gazete (Sayı: 26312). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5544&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

Sağlık Bilimleri Üniversitesi. (2016). TUEK-2016 Tıpta Uzmanlık Eğitiminde Kalite Çalıştayı. https://iys.sbu.edu.tr/FileFolder/Dosyalar/226a44f5/2017_7/tuekcalistayraporu-095cefca.pdf

Sargın, S. (2007). Türkiye’de üniversitelerin gelişim süreci ve bölgesel dağılımı. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,5, 133-150.

Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği. (2022). Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Programı Öz Değerlendirme Raporu Hazırlama Kılavuzu. http://tepdad.org.tr/uploads/files/Belgeler%20ve%20formlar/2022-ODR%20HAZIRLAMA%20KILAVUZU-S7.pdf

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı. (2019). On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023). file:///E:/yök%20yazı/OnbirinciKalkinmaPlani.pdf

Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik. (2015, 21 Eylül). Resmî Gazete (Sayı: 29537). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=20158213&MevzuatTur=21&MevzuatTertip=5

University Ranking by Academic Performance. (2020). URAP 2019-2020 Dünya alan sıralaması basın bildirisi. file:///E:/yök%20yazı/urap-2019-2020-dunya-alan-siralamasi-raporu-16.05.2020_637274858105814119.pdf

University Ranking by Academic Performance. (2021). URAP 2020-2021 Dünya alan sıralaması basın bildirisi. file:///E:/yök%20yazı/2020-2021%20URAP%20DÜNYA%20SIRALAMASI%20BASIN%20AÇIKLAMASI_03.12.2020.pdf

Üniversitelerde Akademik Teşkilât Yönetmeliği. (1982, 18 Şubat). Resmî Gazete (Sayı: 17609). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=10127&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı. (2022, 25 Ocak). Duyuru. https://www.uak.gov.tr/DuyuruBelgeleri/2022/yagmac%C4%B1-saibeli-dergiler-hk-duyuru-25012022.pdf

Yıldız, G. ve Mesci, M. (2015). Toplam kalite yönetiminin başarısında rol oynayan kilit faktörler. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 15(27).

Yükseköğretim Kanunu. (1981, 6 Kasım). Resmî Gazete (Sayı: 17506). https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=2547&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

Yükseköğretim Kalite Kurulu. (2018). Yükseköğretim Kalite Kurulu stratejik planı 2019-2023. https://yokak.gov.tr/Common/Docs/sp/Yokak_2019_2023_Stratejik_Plan.pdf

Yükseköğretim Kalite Kurulu. (2020). Akreditasyon notları serisi I: Kuruluşların bilgi toplama süreçleri ile iç kalite güvencesi sistemleri arasındaki ilişki. https://apastyle.apa.org/style-grammar-guidelines/references/examples/report-government-agency-references

Yükseköğretim Kurulu. (2010). Yükseköğretimde Yeniden Yapılanma 66 soruda Bologna Süreci Uygulamaları. file:///E:/yök%20yazı/yuksekogretimde_yeniden_yapilanma_66_soruda_bologna_2010.pdf

Yükseköğretim Kurulu. (2010). Türkiye yükseköğretim yeterlilikler çerçevesi temel ve alt alanlar. http://tyyc.yok.gov.tr/?pid=37

Yükseköğretim Kurulu. (2010). Türkiye yükseköğretim yeterlilikler çerçevesi yeterlilik profilleri. http://tyyc.yok.gov.tr/?pid=31

Yükseöğretim Kurulu. (2010). Türkiye yükseköğretim yeterlilikler çerçevesi düzey tanımları. http://tyyc.yok.gov.tr/?pid=33

Yükseöğretim Kurulu. (2018). Ulusal çekirdek eğitimi programları. https://www.yok.gov.tr/kurumsal/idari-birimler/egitim-ogretim-dairesi/ulusal-cekirdek-egitimi-programlari

Yükseöğretim Kurulu. (2020). Yükseköğretim Diploma Programlarının Kalite Güvence Rehberi. file:///E:/yök%20yazı/yök%20yö.%20kalite%20güvence%20rehberi%20ocak%202020.pdf

Yükseköğretim Kurulu. (2021, 10 Eylül). YÖK Başkanı Erol Özvar “YÖK’ün Geleceğe Dair Yeni Vizyonu”nun detaylarını açıkladı. https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2021/yok-baskani-erol-ozvar-yok-un-gelecege-dair-yeni-vizyonunun-detaylarini-acikladi.aspx

Yükseköğretim Kurulu. (2021, 12 Kasım). Yükseköğretimde misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma projesi bölgesel kalkınma üniversitesi. https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2021/bolgesel-kalkinma-odakli-universite-ziyaretleri-burdur.aspx

Yükseköğretim Kurulu. (2021, 13 Aralık). YÖK Başkanı Özvar araştırma üniversitelerine yönelik yaptıkları yeni düzenlemeleri açıkladı. https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2021/arastirma-universiteleri-ile-toplanti.aspx

Yükseköğretim Kurulu. (2021, 23 Aralık). 39 üniversitedeki 129 lisans programına TYÇ ve AYÇ logolu diploma hakkı. https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Haberler/2021/39-universitedeki-129-lisans-programina-tyc-ve-ayc-logolu-diploma-hakki-verildi.aspx

0 yorum

Diğer Yazılar