Fikir ve Hareket İncelemeleri - İLKE Analiz

Fikir ve Hareket İncelemeleri

Editör

İslamcılık çalışmalarına büyük bir kaynak açan İslamcı Dergiler Projesi’nin meyvelerinden biri olan Fikir ve Hareket İncelemeleri dizisinin ilk kitapları İLEM Yayınları etiketiyle çıktı. Lütfi Sunar ve Büşra Bulut editörlüğünde hazırlanan bu değerli çalışmayı okurlarımızın dikkatine sunmak acıyla Büşra Bulut’la görüştük.
Kendisine çok teşekkür ederiz.

Fikir ve Hareket İncelemeleri dizisi nedir? Neden böyle bir çalışma yapılıyor, amacı ve kaynağı nedir?

Fikir ve Hareket İncelemeleri dizisi İslamcı düşünce içerisinde etkili olmuş önemli isim, hareket ve dergilerin müstakil olarak incelendiği bir dizi. Esasında bu çalışma 2013 yılından itibaren İLEM çatısı altında yürütülen İslamcı Dergiler Projesi (İDP)’nin çıktılarından biri. İDP ile 1908 yılından itibaren yayımlanmış olan 400’ün üzerinde dergi gün yüzüne çıkarıldı. Bu dergilerin hemen tüm sayıları dijital olarak erişilebilir şekilde proje sitesinde yer alıyor. İDP projesinin tamamlanması ile birlikte İslamcı düşüncenin en önemli kaynaklarından biri olan dergiler erişilebilir oldu dolayısıyla bu büyük arşiv İslamcılık çalışmalarına yeni bir yön verdi. Proje kapsamında 7 ciltlik bir İslamcı düşünce külliyatı hazırlandı; çok sayıda seminer, sempozyum ve atölye planlandı ve bunların basılı materyalleri yayımlandı. Bu süreç içerisinde bu alanda yapılan akademik çalışmalardaki eksik yanlar, yeteri kadar aydınlatılmamış meseleler de belirlenmiş oldu.

Bunun yanında arşiv üzerinden çok sayıda akademik çalışma yapıldı ve bu akademik çalışmalarda da gördüğümüz üzere, çok zikredilen ama sistematik şekilde hakkında eser bulunmayan bazı alanlar söz konusuydu. Lütfi Sunar hocanın öncülüğünde bu alanları tespit ederek kolay erişilebilir, okunabilir ve kaynaklara dayalı müstakil çalışmalar yapmaya karar verdik. Yani Fikir ve Hareket İncelemeleri dizisi bu çalışmaları yaparken önümüze düşen eksiklerin tespiti ve bunları tamamlama gayreti ile ortaya çıktı. Bu dizide yer alan kitaplar, okuyucu ve araştırmacıların derli toplu şekilde ulaşabilecekleri hap niteliğinde çalışmalar olması ve bu çalışmaların alanın uzman isimleri tarafından hazırlanması nedeniyle oldukça önemli.

“Dizide yer alan kitaplar, okuyucu ve araştırmacıların derli toplu şekilde ulaşabilecekleri hap niteliğinde çalışmalar olması ve bu çalışmaların alanın uzman isimleri tarafından hazırlanması nedeniyle oldukça önemli.”

Bu dizinin İslamcılık çalışmalarına nasıl bir katkı sunmasını amaçlıyorsunuz?

Öncelikle bu dizide yer alan kitapları, üzerinde müstakil çalışmaların yapılmadığı mesele, isim ve dergiler üzerinden seçmeye gayret ettik. Düşünce ve hareket tarihi içerisinde işlenen İslamcı düşünce üzerine yapılmış çalışmalar maalesef bazı alanlara sıkıştırılmış gözüküyor. Elbette bunun arşive erişim, daha hayati meselelerin öne çıkması ya da bilinirliğin önemsenmesi gibi nedenleri var. Diğer yandan projeyi ve alandaki akademik süreci izlerken, konuların geniş ve yüzeysel şekilde ele alınması ile bir tarihi öyküden koparılıp tek başına bir mesele olarak çalışılması arasına sıkışmış bir seyrin olduğunu gözlemledik. Birbirinin devamı, birbirini tamamlayan, kapsayan ya da şerh eden bir çalışma evreni yeni yeni oluşuyor. Bu çeşitliliği ortaya çıkarmak da arşive erişimle, ezber yorumları tekrar gözden geçirmekle mümkün olur diye düşünüyorum.

Bu bağlamda hazırladığımız dizide esasında merkez konumda olan bir ismi monografik olarak ele alırken aynı zamanda onu bir hareketin içindeki bir karakter olarak okumak; diğer yandan da üretimleri dergilerin incelenmesi gibi kendi içinde sürekliliği olan bir biçim benimsedik. Haliyle İslamcılık çalışmaları içerisinde önemli olmasına rağmen daha evvel müstakil bir çalışma yapılmamış meseleleri seçtik. Ya da hakkında çok çalışma yapılmış fakat belli bir kısmı aydınlatılmamış konuların altını çizdik.

Bu dizi kapsamında çıkacak kitaplar içerisinde daha evvel hiç çalışılmamış isimler, dergiler, hareketler var. Bunlar üzerine bir yayın ortaya çıkarmanın kendisi dahi önemli bir açığı kapatacaktır.

Kitaplarda işlediğiniz fikirleri ve hareketleri hangi ölçütlerle seçiyorsunuz?

Başta da belirttiğim gibi, bu eksik tespitlerini İDP’yi yürütürken kenara not etmiştik. Bir buçuk yıl evvel de bunları yeniden düşünerek başlıklar çıkardık. Bu başlıklarda dergiler, meseleler ve isimler diye üç ana tema ortaya çıkmış oldu. Yani Fikir ve Hareket İncelemeleri dizisi kendi altında üç ayrı temaya ayrılmış bir dizi. Bu başlıkları çıkardıktan sonra her biri için uygun yazarları araştırdık ve kendilerine teklif götürdük. Teklif götürdüğümüz tüm yazarlar da kabul etti ve birçoğu çalışmasına bir buçuk yıl evvel başlamış oldu.

Bu kitapların öncelikli özelliği salt akademik metinler olmaması. Bu, dizinin ilk amacıydı. Yani biz burada işlediğimiz başlıkların genel okuyucunun, meraklısının erişebileceği ve akademik, özel terminolojik dile boğulmadan okuyabilecekleri şekilde tasarladık. Yazarlara da bu bağlamda bir yayın yönergesi sunduk. Fakat elbette kitaplar alanda akademik çalışmalar yapan isimler tarafından akademik çalışmaların da altlığı olacak bir formata da sahip. Yani örneğin Milli Görüş Hareketi’nin merak eden bir okuyucunun alıp rahatlıkla okuyacağı bir dil ile bu alanda çalışacak bir akademisyenin ilk etapta bakacağı bir kitap düzeyinde olmasına özen gösterdik. Böylece aslında bu kitapların ele alınan meselenin anlaşılması ile ilgili olarak etkili olmasını bekliyoruz.

Diğer yandan kitapların içeriğinde fikri çeşitliliklerin yansıtılmasına özel bir önem verdik. Zamansal olarak, ekoller bakımından ve konuyla ilgili isimler açısından belirli bir yere yığılmanın gerçekleşmemesine gayret ettik.

Şimdiye kadar yayınlanan kitaplardan ve süreç boyunca çıkacak olanlardan biraz bahseder misiniz?

Bir buçuk yıl evvel başladığımız bu çalışmanın ilk üç ürününü yakın bir tarihte almış olduk. Diziyi ilk üç kitabı aynı anda çıkararak başladık.

Dizinin ilk kitabı mesele teması altında “Milli Görüş Hareketi: Siyasal ve Toplumsal Dönüşümler ” kitabı oldu. Kitabın yazarı Hüseyin Arslan. Hüseyin Bey’in tezi de daha sonrasında yaptığı çalışmalar da ekseriyetle Milli Görüş Hareketi incelemeleri. Milli Görüş Hareketi üzerine – yeterli olmasa da- çok sayıda çalışma yapıldığını biliyoruz. Bu kitabı, bu çalışmalardan farklı kılacak nokta, Türkiye siyasi hayatına damgasını vurmuş ve bugün hala etkisini hissettiğimiz Hareket’in bütüncül bir okumasının yapılıyor olması. Hüseyin Bey bunu yaparken Milli Görüş Hareketi’ni sadece bir siyasi hareketin tarihi anlatısını yapmıyor. Hareket’in kendi içindeki kırılmalarını, dalgalanmalarını, dönüşümlerini ve çıkışlarını anlatıp bu dinamiklerin kitlede nasıl bir yankı uyandırdığını da inceliyor. Bunun yanında Hareketi gerek siyasi gerekse sivil bağlantıları ile ve Hareket hakkında daha evvel pek kullanılmamış arşiv bilgileri ile okuyucuya sunuyor.

Dizinin ikinci kitabı Kürşad Atalar’ın hazırladığı “Ercümend Özkan: Entelektüel Bir Portre” eseri. Öncelikle Ercümend Özkan üzerine yazılmış ilk müstakil çalışma ve bu nedenle çok kıymetli. Türkiye İslamcı düşünceye – özellikle 1970 sonrası dönüşüme – önemli etkisi olan Özkan biyografisi üzerinden birçok dönüşümü, kırılmayı okumak mümkün. Önde gelen dergilerden biri olan İktibas’ın kurucusu olması, fikirlerinin uzun vadeli etkilerinin olması ve 1990 sonrasındaki yeni tip fraksiyonların zemininde bulunması bu ismi epey öne çıkarıyor. Kürşad Bey de, Özkan’ın hareketinden çok düşünceleri üzerinden ilerleyerek bu kitabı hazırladı. Bir yandan İslamcı düşüncenin bütüncül hikayesindeki yerinin tespiti diğer yandan da kendi döneminin ruh halini yansıtması açısından Özkan biyografisinin incelenmesi önemli bir noktada duruyor. Müstakil bir çalışma olma özelliğinin yanında diğer bir orijinalitesi ise Kürşad Atalar’ın Özkan’ın hemen tüm yazıları ve çalışmalarını çok incelikli bir taramayla işlemesi.

Üçüncü kitap ise yine ilk müstakil çalışmalardan biri olma niteliğinde olan Saatçi Musa biyografisi. Mustafa Bilgili’nin hazırladığı bu eserde Saatçi Musa / Musa Çağıl bir kilit isim olarak ele alınıyor. Saatçi Musa’nın, bugün konuştuğumuz çoğu hareket ve ismin buluştuğu, bir araya geldiği bir saatçi dükkanı var. Bu ismi özel kılan şeylerden biri siyasi parti liderlerinden düşünce insanına kadar, yeri geldiğinde birbirine zıt karakterin buluştuğu bir mekan yaratmış olması. Çağıl’ın öncesinde ve Ankara’dan sonraki hayatındaki süreçleri izlemek, anlamaya çalışmak esasında bir dönemin siyasal ve toplumsal hareketlerini de anlamayı beraberinde getiriyor. Herkesin bahsettiği ama direkt olarak incelenmemiş bu ismi Mustafa Bilgili çok sayıda kaynak, dönem gazeteleri ve anlatılardan birleştirerek bir bütün olarak yazdı.

Bu üç kitapta da görüldüğü gibi dizi içerisinde yer alan kitapların her birinin bir öyküsü ve orijinalitesi var. Ve her biri bir açığı kapatma ve belki de ilk çalışma olma niteliğinde. Şu an dizinin diğer kitapları da hazırlanıyor. Dizi içinde baskıya hazır iki kitap ve bize ulaşan, teknik süreçleri devam eden iki kitap daha var. 2022 boyunca bu kitaplar İLEM Yayınları’ndan peyderpey yayımlanacak. Ve bu süre içerisinde dizinin devamındaki diğer kitaplar da yazarları tarafından hazırlanmış olacak. Dizide en az 10 kitap yayımlanması planlıyor ve en kısa zamanda diğer kitapların okuyucu ile buluşmasını istiyoruz.

0 yorum

Diğer Yazılar

Yorum yap